YETİŞKİNLER İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRENME KORKUSUNU YENMEK

Yaş, korku ya da geçmiş deneyimler… Dil öğrenirken bunların hiçbiri sizi durduramaz!
Birçok yetişkin, İngilizce öğrenmeye karar verdiğinde karşısına çıkan ilk engel aslında dış faktörler değil, iç sesidir. “Artık çok geç”, “Benim kafam almıyor”, “Telaffuzum çok kötü” gibi düşünceler, öğrenme sürecinin ve motivasyonun önüne geçebiliyor. Bu yazıda, yetişkin öğrencilerin yaşadığı psikolojik engelleri ve bu engelleri nasıl aşabileceklerini ele alacağız.

Psikolojik Engeller Nereden Geliyor?

  • Geçmiş Deneyimler: Okul yıllarında ya da sonrasında kötü dil eğitimi ya da tecrübe edilen başarısızlıklar.

  • Kıyaslama: Kendini gençlerle ya da çocuklarla kıyaslama ve yetersiz hissetme.

  • Özgüven Eksikliği: “Ben beceremem, artık çok geç” düşüncesi.

  • Toplumsal Baskılar: Çevreden gelen “Bu yaştan sonra ne gerek var?” gibi yorumlar.

Bu Korkuları Aşmak Mümkün Mü?
Elbette! İşte size birkaç öneri:

  • Gerçekçi ve Kişisel Hedefler Belirleyin: “Yurt dışı tatilinde kendimi ifade etmek, sunumlarımı rahat yapmak” gibi net hedefler, ilerlemenizi kolaylaştırır ve nereden başlayacağınız konusunda size yol gösterir. Nihai hedefiniz İngilizce öğrenmek olsa da öncelikle ne için dil öğrenmek istediğinizi netleştirirseniz bu yolculuğu planlamak daha kolay olur.

  • Kendi Temponuzda Öğrenin: Hızlı gitmeye değil, sürdürülebilir şekilde ilerlemeye odaklanın. Başka bir dili öğrenmek zaman alan bir süreçtir; başka bir deyişle öğrenmenin tamamlanması için kişiye göre değişen bir süreye ihtiyaç duyulur. Hızlı ilerlemeye ve bu süreci hemen tamamlamaya çalışmak size fayda sağlamaz; tam aksine üzerinizde baskı kurar. Süreden daha önemlisi istikrardır. Özellikle aktif bir iş ve aile hayatınız varsa dil öğrenimine ayırabileceğiniz haftalık ya da günlük süre azalacağı için odaklanmanız gereken nokta programınızın uzunluğu değil süreci nasıl istikrarlı bir şekilde devam ettirebileceğiniz olmalıdır.

  • Hataları Kucaklayın: Hata yapmak öğrenmenin doğal bir parçasıdır. Çocuklara veya okul çağındaki gençlere kıyasla yetişkinler hataları konusunda kendilerine daha acımasız davranabiliyorlar. Hata yapmadan bir konuyu öğrenmek aslında imkansızdır. Sürekli doğru cevaplar verme beklentisi gerçekçi değildir. Bunu baştan kabul etmeniz öğrenme sürecinizi olumlu yönde etkiler.

  • Motivasyon Kaynağı Bulun: Öğrenme sebebinizi her zaman hatırlayın. Hedeflerinizi hatırlamak özellikle motivasyonunuz düştüğünde size yardımcı olacaktır. Motivasyon öenmli olmakla beraber asıl önemli nokta vazgeçmemek ve istikrarlı bir şekilde devam etmektir. Asıl hedefinizi kendinize sık sık hatırlatın.

  • Doğru Eğitmen ve Kaynaklarla Çalışın: Kişiye özel programlarla ilerlemek yetişkinler için çok daha verimlidir. Sadece belirli müfredatlarla ilerlemek yerine zaten sınırlı olan zamanınızı geçmiş bilgilerinize, hedeflerinize ve programınıza uygun bir sistemle sürdürmek verim almanızı kolaylaştırır. Fix program ve müfredatlara uymak sizin için zorsa size özel dizayn edilebilecek esnek sistemlerle devam etmelisiniz.

Unutmayın:
Dil öğrenimine erken başlamak önemlidir ancak yaşınız ne olursa olsun, beyniniz öğrenmeye açıktır. Önemli olan sadece doğru yöntemleri ve araçları kullanmaktır. Bugün başlasanız, 3 ay sonra “Keşke daha önce başlasaydım” diyeceksiniz. İngilizce öğrenmek için en güçlü adım, “yapamam” demek yerine, “deneyeceğim” demek, karar vermek ve istikrarlı bir şekilde yola devam etmektir.